|
|||||||||||||||||
İmam Rabbani Hz. Mehdi (a.s.) çıkmadan önce hadislerde belirtilen birçok alametin oluşacağını söylemiştir, bu alametlerin hemen hepsi çıkmıştır
İmam Rabbani Hazretleri Hz. Mehdi’nin zuhurundan önce pek çok alametin tahakkuk edeceğini bildirmiş ve bu alametleri de harika haller olarak nitelendirmiştir:
(Diğer hadisler için bakınız. http://www.hazretimehdi.com/cikis.php) Aşağıda sadece az bir kısmına yer verdiğimiz ahir zaman alametleri bazı kişilerin sözde Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhuru diğer bir yüzyıla kalmıştır iddiasını tamamen geçersiz hale getirmektedir: -1-
İmam Rabbani Hazretleri Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhuru için iki dişli münevver bir yıldızın çıkışını önemli bir alamet olarak belirtmiş, öyle ki bu yıldızın tüm özelliklerini en ince detayına kadar tarif etmiştir:
İmam Rabbani Hazretleri’nin “BU YILDIZ DAHİ DOĞMUŞTUR. AMMA O MUDUR, YOKSA ONUN BİR BENZERİ MİDİR?” ifadesinden, tüm detaylarıyla tarif ettiği söz konusu yıldızın kendi döneminde çıkmadığı anlaşılmaktadır. Eğer bu özelliklerle birebir uyum içinde olan ve 24 Şubat 2009 tarihinde Dünya’ya en yakın noktadan geçen Lulin kuyruklu yıldızı o devirde de görünmüş olsaydı hiç şüphesiz ki İmam Rabbani Hazretleri bunu çok açık ve emin bir üslupla ifade ederdi. Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhuru için ana delillerden kabul ettiği bu alametin kendi devrinde tahakkuk etmemiş olması, Hz. Mehdi (a.s.)’nin o devirde çıkmadığına ve Hz. Mehdi (a.s.)’nin bu kuyruklu yıldızın görüleceği ileriki bir yüzyılda yani günümüzde zuhur edeceğine dair delil teşkil etmektedir.
-2-
İmam Rabbani Hazretleri Hz. Mehdi (a.s.)’nin Kuran ahlakına tamamen aykırı, küfrani bir yaşam tarzının her yönüyle açık ve aleni bir şekilde yaşanacağı bir dönemde Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhur edeceğini ifade etmektedir:
Bilindiği üzere İmam Rabbani Hazretleri’nin yaşadığı yıllar İslam’ın en parlak yaşandığı yıllardı. Müslüman aleminin başında bir halife vardı. Dolayısıyla bu hadis-i şerifte bahsi geçen küfür sisteminin her yere hakim olması durumu İmam Rabbani’nin yaşadığı dönemde yoktu. Demek ki İmam Rabbani kendisinden sonraki bir döneme, insanların İslam ahlakından iyice uzaklaşıp dalalete düştükleri bir döneme dikkat çekmekte ve Hz. Mehdi (a.s.)’nin de bu dönemde zuhur edeceğine işaret etmektedir. Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkışında da Müslüman alemi çok büyük bir zulüm sistemi içinde bulunacaktır, başlarında manevi bir liderleri olmayacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’nin tarif ettiği dönem, her türlü din dışı sistemin en uç boyutlarda yaşanağı ahir zamandır, ve içinde bulunduğumuz zaman da bu zamana denk gelmektedir. Öyleyse Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhuru da içinde bulunduğumuz bu dönemde olacaktır.
-3- Hicri 1400’de, hadiste Peygamberimiz (s.a.v.)’in tam açıkladığı şekilde Fırat’ın suyu, üzerine kurulan baraj ile kesilmiştir.
-4-
Yine Peygamberimiz (s.a.v.), Afganistan’ın işgal edileceğini;
hadisiyle bildirmiştir. Rusların Afganistan’ı 1979 yılında yani Hicri 1400’de işgal etmeleriyle bu hadis tahakkuk etmiştir.
-5-
Peygamberimiz (s.a.v.) ahir zamanda Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış alametlerinden biri olarak Ramazan ayında iki yıl üstüste güneş ve ay tutulmaları olacağını haber vermiştir.
Hicri 1400 içinde 1981 ve 1982 yıllarında arka arkaya ve tam Ramazan ayında güneş ve ay tutulmaları gerçekleşmiştir. 81 ve 82 yıllarında arka arkaya gerçekleşen bu gökyüzü olaylarıyla hadis tam olarak tahakkuk etmiştir.
-6-
Yine Dünyamızın yakınından ancak 76 yılda bir geçen Halley kuyruklu yıldızı 1986 yılında yani Hicri 1406’da geçmiş ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadiste;
şeklinde bildirdiği bir alamet daha gerçekleşmiştir.
-7- Peygamberimiz (s.a.v.) hadisinde;
şeklinde belirtmiş gerçekten de Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ toprakları 1988 tarihinde Ermeniler tarafından işgal edilerek bu hadis de yine Hicri 1400 içinde gerçekleşmiştir.
-8- 1979 yılında (Hicri 1 Muharrem 1400’de) Hac sırasında Kabe’de büyük bir katliam olmuştur. (1 Muharrem 1400) Olayın meydana geliş tarihi Hicri 1400 yılının ilk günüdür. Bu sırada 30 kişi hayatını kaybetmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) hadiste;
şeklinde ifade ederek “Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkacağı yıl” Kabe’de böyle önemli bir olayın olacağından bahsetmektedir. “Çıkacağı yıl” ifadesi bu açıdan son derece önemlidir. Çünkü hem bu olay hem de Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış tarihi 1979 yılını göstermektedir. 1979 yılında gerçekleşen bu olayın ardından 7 yıl sonra Hac sırasında çok daha kanlı bir olay meydana gelmiştir. Bu sefer de 402 kişi öldürülmüştür. Ancak bu olayın ilkinden farkı son olayın Kabe’nin içinde değil yanında gerçekleşmiş olmasıdır. Bu 2 olay da hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış alameti olarak anlatılan “Kabe baskını ve Kabe’de kan akıtılması” olaylarıyla tam olarak aynı şekilde olmuştur.
Ahir zaman alametleri bir bütündür ve bu alametlerin 30 yıllık bir zaman dilimi içinde gerçekleşmesi, hem Peygamberimiz (s.a.v.)’in haber verdiği ahir zaman içinde yaşadığımızı, hem de tüm Müslümanlarca büyük bir heyecan ve umutla beklenen Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhurunu müjdelemektedirler. Bu nedenle büyük ve küçük alametler olarak adlandırılmış olan alametlerin hepsi Müslümanlar için son derece önem taşımaktadır. Bu alametlerden herhangi birinin gerçekleştiğini görmek Müslümanların umutlarını pekiştirmekte, heyecanlarını artırmakta ve şevklerini kat kat yükseltmektedir. |
|||||||||||||||||
Yazar Hakkında - Diğer Siteler TÜRKÇE KURAN-I KERİM - BİZE DESTEK OLUN - HADİS KÖŞESİ
|
|||||||||||||||||